“Etkinlik” kelimesinin iki temel anlamı var; biri faaliyet, aktivite, diğeri ise bir faaliyetin etkililiği, etkin olma durumu, tesir değeri, müessiriyet…

“Yazı işleri” söz konusu olduğunda, Özgür Uçkan’dan gelecek bir iş için sabırsızlanmaya başlayacak kadar beklemeyeceğimi önceki tecrübelerimden biliyordum ve evet, tecrübelerim beni yanıltmamıştı.

Belli bir projeyle ilgili çalıştığım ancak rafa kaldırılan bir başlıktı bu… Konuyla ilgili üç ayrı kaynak isim var.

Tarifimin tesadüfen keşfettiğim özelliği, hazır turşu kullanıyor olmak… Koyduğum isimdeki “el yakmayan” ifadesi bununla ilgili.

Karanlık, dar bir sokak… Görmezden gelemeyeceğin kadar kendini içinde bulduğun bir olay… Karışmadan geçmen mümkün değil. Büyük bir grup, saldırılarından sakınmaya çabalayan küçük bir gruba orantısız bir kuvvetle çullanıyor.

Özgür Uçkan’a veda niteliğinde bir yazı yazmak zor. Her an, herhangi bir satırda saçmalamaya başlayabilirim. Bunun yerine, benim durumumda, başka şeyler yazar gibi yapıp yazmamak mantıklı olabilir.

İnsan ölümü kimseye yakıştıramıyor; hele kıymetlilerine hiç yakıştıramıyor, bu doğru. Bazılarına ise kendiliğinden yakışmıyor ölüm… Hiç yakışmıyor.